67 yaşındaki emekli cerrah Dr. Ahmet Yılmaz, hayatının en zor anlarından birini geçirdi: Bir kalp krizi. Kendisi, yıllarca insanlara sağlık hizmeti veren bir uzman olarak, kendi sağlık belirtilerini göz ardı etmemesi gerektiğini şimdi daha iyi biliyor. Kalp krizi sonrası yaşadığı deneyimleri ve gözden kaçırdığı kritik belirtileri anlatarak, başkalarına unutulmaması gereken dersler vermek istiyor. Dr. Yılmaz’ın hikayesi, sağlık konusundaki dikkatsizliklerin sonuçlarının ne denli ciddi olabileceğini göstermesi açısından oldukça önemli.
Dr. Yılmaz, kalp krizi geçirmeden önce iki önemli belirti hissettiğini ancak bu belirtileri göz ardı ettiğini ifade ediyor. İlk olarak, yorgunluk ve halsizlik hissetmeye başladı. Emekli olduktan sonra, dinlenmeyi sağlayan bir yaşam tarzına geçiş yaptığını düşünerek bunun normal olduğunu düşünmüştü. Ancak, işten ayrılmanın getirdiği rahatlıkla birlikte vücudunu dinlemeyi unuttuğunu şimdi anladığını belirtiyor. Ayrıca, göğsünde hafif bir ağrı hissettiğini de aktaran Dr. Yılmaz, bu durumu aşırı yorgunluk veya stresle bağladığını söylüyor.
İkinci belirti ise, nefes darlığıydı. Yakın arkadaşları ve ailesiyle yürüyüşe çıktığında, daha önce o kadar da zorlanmadığı halde, kısa mesafelerde yetersiz kalmaya başladığını hissediyordu. Ancak yine de bunun geçici bir sorun olduğuna, yaşlanmanın getirdiği doğal bir durum olduğuna kendini inandırdı. Oysa ki, bu belirtiler kalp krizi öncesinde alarmlar vermekteydi. Dr. Yılmaz, “Keşke bu belirtileri görmezden gelmeseydim. Kendime daha fazla dikkat etseydim, bu durumu önleyebilirdim,” diye söyleniyor.
Kalp krizi, onu çalışırken aniden yakaladı. 67 yaşındaki emekli cerrah, işini yaparken kendine iyi baktığını düşündüğünü ancak bir gün göğsündeki ağrının katlanılmaz hale geldiğini anlatıyor. Uygulamaları sırasında aniden yere düşen Yılmaz, hemen hastaneye kaldırıldı. Yapılan tıbbi testlerde, kalp damarlarının tıkanmış olduğu ve acil bir stent yerleştirilmesi gerektiği belirlendi.
Hastanede geçirdiği süre boyunca, hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük zorluklar çeken Dr. Yılmaz, kendi sağlık deneyimini gözden geçirerek bir farkındalık sürecine girdi. Kendisi, “Bu süreç, beni hem korkuttu hem de düşünmeye sevk etti. Kendi sağlığımı hafife almak, başkalarının hayatlarına yön verme konusunda ne kadar ciddi olduğumu unutturdu,” şeklinde ifade ediyor.
Ameliyat sonrasında, sağlık uzmanları tarafından sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için bazı değişiklikler yapması gerektiği ifade edildi. Dr. Yılmaz, öncelikle diyetini gözden geçirdi. Daha fazla sebze, meyve ve tam tahıllı gıdalar tüketirken, kızartmalardan ve işlenmiş gıdalardan kesinlikle uzak durmaya başladı. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmanın kalp sağlığını güçlendireceğini öğrendi ve yürüyüş, yüzme gibi sporlar yapmaya başladı.
Dr. Yılmaz, yaşadığı krizin ardından, kalp sağlığına dair daha fazla bilgi edinmeye ve diğer insanlarla paylaşmaya karar verdi. Toplumda kalp hastalıkları hakkında daha fazla bilgi sahini ve önemli uyarılarda bulunmak isteyen emekli hekim, okullarda, derneklerde ve sağlık seminerlerinde konuşmalar yapmaya başladı. Özellikle, kendi deneyimlerinden örnekler vererek, belirtilerin dikkate alınmasının önemini vurguluyor. “Kendimden başlamak zorundaydım. Herkesin öğreneceği bir ders var; sağlığınızı asla ihmal etmeyin,” diyor.
Bunların yanı sıra, stres yönetimi üzerine de çalışmalara başladı. Meditasyon ve derin nefes alma tekniklerinin, hem beden hem de zihin sağlığı için ne denli faydalı olduğunu keşfetti. Ayrıca, sosyal bağlantılar kurarak, sevgi ve destek almanın önemini de vurguluyor. “İçinde bulunduğunuz çevre, ruh halinizi ve dolayısıyla sağlığınızı etkiliyor. Yalnız kalmamaya çalışın ve insanlarla zaman geçirin,” diye hatırlatıyor.
Sonuç olarak, Dr. Ahmet Yılmaz, kendi sağlığına dikkat etmediği zaman yaşadığı krizin, hem kendisine hem de çevresindeki insanlara önemli dersler sunduğunu dile getiriyor. Kalp krizi, bir sona değil, yeni bir başlangıca dönüşmüştür. Sağlıklı yaşam biçimi benimseyerek, artık hem kendisi hem de topluma bir örnek olarak ilerlemeye devam ediyor. Onun hikayesi, sağlık konusunda faal olmanın, dikkatli olmanın ve kendine iyi bakmanın ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.