Türkiye, bir dönemin karanlık yapılanması olan FETÖ’nün etkisiyle birçok mağduriyet yaşadı. Son günlerde ortaya çıkan bir iddia ise, bu yapılanmanın yine kâr amacı güden bir dolandırıcılık şemasıyla sahneye çıktığını gözler önüne seriyor. Yüzlerce vatandaş, 2016’dan bu yana sürdürülen FETÖ yalanlarına dayanarak milyonlarca lira dolandırıldı. Bu konuda yapılan araştırmalar ve röportajlar, bir kez daha FETÖ’nün insanları nasıl manipüle ettiğini ve büyük kayıplara sebep olduğunu gösteriyor. İşte detaylar...
FETÖ, sadece bir terör örgütü olmanın ötesinde, toplumu manipüle etme konusundaki yetenekleriyle de dikkat çekiyor. Özellikle, 'güvenilir işadamları' ya da 'hayırsever eğitimciler' olarak tanıtılan kişiler aracılığıyla, yatırım ve bağış toplama adı altında insanlar dolandırılıyor. Bu durumda, insanlar kendilerini güven içinde hissettikleri bir ağı oluştururken, aslında büyük bir vurgunun ortasında kalıyorlar. Bunun yanı sıra, FETÖ’nün düzenlediği seminerlerde programa katılan kişilere yapılan paranın, topluma fayda sağlamak amacıyla kullanılacağını anlatan liderler, kişilerin inançları ve umutlarıyla oynayarak onları dolandırabiliyorlar.
Yaşanan bu dolandırıcılık vakalarının üstü kapatılmaya çalışılsa da, mağdurlar artık bir araya gelerek haklarını aramaya başladı. Onlarca kişi, başlarına gelenleri yetkililere bildirerek, soruşturmaların başlatılmasını sağladı. Aralarında öğretmenler, sağlık çalışanları ve işçilerden oluşan farklı meslek gruplarından insanlar, bir anda çok yüksek miktarlarda paralarının kaybolmasıyla büyük bir üzülme yaşadı. “Düşünmeden bağış yaptım, benim üzerimden para kazanmışlar” diyen bir mağdur, bir diğerine göre daha fazla kayıplar yaşarken, bütün olayın altında yatan gerçeğin bir an önce açığa çıkarılmasını istiyor.
Dolandırıcılıkla ilgili yapılan ihbarlar, çeşitli savcılıklarda delil toplanması ve soruşturmaların başlatılması için bir fırsat oluşturdu. Fakat FETÖ’nün yapısı ve sızmalarının ne denli derin olduğu göz önüne alındığında, bu dolandırıcılık olaylarının daha da büyümesinin önüne geçmek için ciddi adımlar atılması gerektiği aşikâr. Mağdurlar, yalnızca maddi kayıplarını geri almakla kalmayıp, aynı zamanda topluma olan güvenin de sarsıldığını dile getiriyorlar.
Öte yandan, mağdurların hak arama süreçlerinde sosyal medya platformları önemli bir rol oynadı. Birçok kişi, yaşadıkları dolandırıcılık hikayelerini sosyal medyada paylaşarak farkındalık oluşturmaya çalıştı. Bu vesileyle, bazı avukatlar ve sivil toplum kuruluşları, bu tür dolandırıcılık vakalarına karşı hukuki destek sunmaya başladı. "FETÖ'nün tezgâhı altında kalmayı istemiyoruz. Sesimizi duyurun" diyerek bir araya gelen mağdurlar, basın açıklamaları yaparak seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Sonuç olarak, Türkiye'yi derinden sarsan FETÖ dolandırıcılığı, pek çok kişinin hayatını etkileyen bir gerçeklik haline geldi. Milyonlarca lira kaybeden mağdurlar, adalet arayışında ve bu süreçte bir yan yana gelerek ortak bir irade göstermeye çalışıyorlar. FETÖ’nün yalanlarına karşı durmak ve bu tür dolandırıcılıklara yenik düşmemek için toplum olarak daha dikkatli olunması gerektiği bir gerçektir. Bu tür olayların tekrarlanmaması adına, mağdur edilen bireylerin haklarını almak için daha fazla adım atılması kaçınılmazdır.